Sanayi ve İnsan 4.0
Gelecek, Ne Anlama Gelecek?
“Eğitimde giyeceğim kıyafete karar vermek için internete girdim. Birkaç mağazanın sitesini dolaştıktan sonra, düz renk bir etekte karar kıldım. Ödemeyi çevrimiçi olarak gerçekleştirdikten sonra, etekle ilgili dosyayı bilgisayarımdaki masaüstüne indirdim. Talimatları takip ettikten sonra ‘yazdır’ tuşuna bastım.
Bilgisayarımın bağlı olduğu 3D yazıcıdan eteğin ‘basılmasını’ beklemeye başladım. Bu sırada sürekli gittiğim süpermarketten, bir uyarı mesajı geldi. Mesajda alışveriş alışkanlıklarıma göre, yaklaşık 3 gün içinde deterjanımın biteceği yazıyordu. Bu bilgiyi ajandama bağlı olan alışveriş listesine ekledikten sonra yazıcıdan eteğimi çıkardım. Kullanım bilgilerinde yazdığı şekilde düğme bölgelerini birleştirdim ve sabah giymek üzere askıya astım.”
Enteresan değil mi? Yeni bir kıyafet almak için mağazaya gitmek zorunda kalmamak, evdeki yazıcıdan eteğin çıktısını alıp giymek, süpermarketin annem gibi uyarıda bulunması… Tasarımcı Danit Peleg’in “Alışverişi unutun, yakında yeni kıyafetlerinizi indireceksiniz.” isimli TED konuşmasını dinlerseniz, yukarıdaki hikayenin ne kadar gerçekçi olduğunu anlayacaksınız. Alışveriş alışkanlıklarınıza göre, size ajanda oluşturabilen programlarsa, zaten çoktan satışta.
Peki tüm bunlar ne anlama GELECEK?
Çocukluğumda hayranlıkla izlediğim Jetgiller’i gözümün önüne getiriyorum. Acaba bir gün biz de kapsül şeklinde yemek öğünleri, robotlar ve hologramlarla yaşamaya başlarsak, Jetgil ailesi kadar keyifli kalmayı da başarabilir miyiz?
Gelişen teknoloji bir yandan hayatlarımızı kolaylaştırırken, bir yandan anlam dünyamızı zorlayacak mı? Yöneticimize öfkelendiğimiz bir günün acısını en yakınımız olan robot arkadaşımızdan çıkardıktan sonra, robotumuzun yanağına bir öpücük kondurup “Kızma, insanın nazı sevdiğine geçermiş.” mi diyeceğiz? Yeni iş kollarının sebep olduğu rekabet dünyasında, duygularımızı yönetmeyi başarabilecek miyiz? Sosyal ağlarda yarattığımız kimlikler bizi yönetmesin diye, benliğimize sağlıklı yollarla katkıda bulunabilecek miyiz?
İşte elinizde bulunan bu sayımızda; siber uzay çağı, Sanayi 4.0 (dördüncü sanayi devrimi), endüstriyel uygarlık, sosyal ağlar gibi kavramların insanın düşünce, duygu ve davranışları üzerindeki etkilerini incelemeye yönelik bir çalışma yapmaya gayret ettik. Farklı alanlarda uzmanlıklara sahip sevgili dostlarımızın (dergimiz için bize değerli zamanını ayıran ve engin bilgilerini paylaşan herkes için böyle hissediyorum) değerlendirmeleri sayesinde “psikoloji” odağında kalarak, “Tüm bunlar ne anlama gelecek?” sorusuna bir yanıt aramaya çalıştık.
Amacımız; farkındalık sağlamak, disiplinler arası iş birliğine katkıda bulunabilmek ve en önemlisi hala en gelişmiş yazılım olan insan zihninin kendi gölgesinden korkup kaçmaması için ona cesaret vermek.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Hande Cesur / Yayın Direktörü