Peryön İç Anadaolu Şubesi – 16. İnsan Yönetimi Kongresi

Peryön İç Anadaolu Şubesi – 16. İnsan Yönetimi Kongresi

PERYÖN İÇ ANADOLU ŞUBESİ – 16. İNSAN YÖNETİMİ KONGRESİ

“İNSAN KAYNAKLARINDAN İNSAN DEĞERLERİNE”

PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği İç Anadolu Şubesi tarafından 9 -10 Aralık 2015 tarihinde Ankara TOBB Üniversitesi kampüsünde  “İnsan Kaynaklarından İnsan Değerlerine” adlı 16. İnsan Yönetimi Kongresi düzenlendi.  İnsan kaynakları uzmanları, eğitmenler, psikolog ve psikiyatristler, kurumsal hayatın içinde yer alan profesyoneller, kısacası insan ile çalışmanın önemini bilen ve bu konuda bilgi ve deneyimlerini paylaşmak isteyen kişilerin bir araya geldiği keyifli, bilgilendirici ve ilham verici bir kongre gerçekleşti.

Kongrenin teması “İnsan Kaynaklarından İnsan Değerlerine” olarak belirlenmişti. Bu noktada insanı tüm boyutlarıyla ele almak ve psikolojisini anlayarak o kişilerin içindeki cevheri ortaya çıkarmak yükselen bir değer olarak karşımıza çıkıyor. İnsanı anlamak için her şeyden önce hangi kuşağa ait olduğunu anlamak gerekiyor. “Kuşaklar Arası Etkileşimin Değeri” adlı konuşmayı yapan Dinamo Consulting’in Yönetici Ortağı ve Universum’un Ortadoğu Direktörü olan Evrim Kuran bizi bu konuda ilginç araştırmaların yer aldığı sunumuyla bilgilendirdi. Kurum aidiyeti, sadakat, çalışan bağlılığı gibi kavramları X,Y ve Z kuşakları açısından değerlendiren Kuran, yeni gelen Z kuşağı ile çalışacak olan kurumlara ne yapmaları ve yapmamaları gerektiği ile ilgili ipuçları verdi. Kendi zamanını kendisi ayarlamak ve kendi işlerini kurmak isteyen gençler için kurum içi girişimciliği teşvik etmek gerektiğini vurguladı. Kuran’ın altını çizdiği başka bir konu ise kişinin kendi kendini motive edebilmesinin yetkinlik olarak değil, o kuşağa ait bir özellik olarak karşımıza çıkmasıydı. Kurumlarda çalışmaya başlayacak olan Z kuşağı için maddi ya da statü odaklı ödül ve teşviklerin değil, mutluluk ve girişimcilik odaklı ödül ve teşviklerin öne çıkmaya başladığını söyleyen Kuran, iş hayatında başarılı bir nesil yetiştirmek için kuşak farklarına mutlaka değinilmesi gerektiği belirtti.

Büyük ilgi gören Evrim Kuran’ın konuşmasının ardından gerçekleşen “Her yönüyle Değer” panelinde konuşma yapan Madalyon Psikiyatri Merkezi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Güleç ise toplum içinde farklı kesimlerin beraber yaşaması, hoşgörü, tolerans ve empati kavramlarını temel alan konuşmasıyla katılımcılara insan değerlerine farklı bir bakış açısının kapılarını araladı. İnsanların uzlaşma ile ilgili davranış ve tutumlarını analiz eden sosyal psikoloji ile ilgili analizleri paylaşan Prof. Dr. Cengiz Güleç’in kapsamlı yazısını dergimizin bu sayısında okuyabilirsiniz.

Kongrede öne çıkan diğer bir konu ise motivasyon oldu. “Motivasyonun Kimyası” adlı konuşmasında motivasyon için en önemli değerin güven olduğundan bahseden Yeni İK Danışmanlık Grubu Kurucu Ortağı Prof. Türker Baş, motivasyonu arttırmak için anlamlı bir amacın ve tutku dolu liderin varlığının önemini verdiği örneklerle anlattı. Güveni sarsan etkenlerin ise adaletsizlik, belirsizlik ve verilen sözlerin tutulmaması olduğunu söyleyen Baş, insanları sadece maddi ödüllerle değil aynı zamanda yetenekleriyle uyumlu bir iş tanımı ile motive etmenin daha doğru olduğunu belirtti.

Kongrenin ikinci paneline başkanlık yapan Denge Merkezi’nden NLP Uzmanı ve Profesyonel Koç olan Narınç Ataman’a eşlik eden konuşmacılar ise “Geleceğin İş Dünyası Değerleri” konusu ile ilgili birikimlerini aktardılar. İK Danışmanı ve Yaşam Koçu Ece Süeren Ok, gelecekteki iş seçimlerinde Z kuşağı için içe dönmenin ve kişinin kendi ailesinin değerleriyle örtüşen seçimler yapmanın önem kazanacağını anlattı. Sürdürülebilirlik ve güvenin önemli olduğunu belirten Ece Süeren Ok, Z kuşağının arkadaş ortamı gibi bir ortamda çalışmak istediğini, bir şirkete katkıda bulunmak için aynı ortamda olmak zorunda hissetmediklerini ve iş özel hayat dengesi kurmaya çalışmak yerine istediği zaman çalışıp özgürlüğünden ödün vermeden işe gelmek istediklerini söyledi.

Ece Süeren Ok’un ardında konuşan Fütüristler Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Murat Şahin ise gelecekteki trendler hakkında bilgi verdi. Gelecekteki en önemli sorunlardan birinin insanları doyurmak olacağını belirtirken bir yandan da en önemli enerji kaynağının solar enerji olacağını söyledi. İçinde bulunduğumuz 21 yy’daki yönetici ve işverenlerin 20.yy’ın bize bıraktığı açlık ve çevre kirliliği gibi sorunların ardından daha artık fazla sosyal sorumluluk projelerine duyarlı olacaklarını, toplumun yaşam kalitesiyle mutlu olacaklarını ve ileriyi düşünen vizyon sahibi kişiler olacaklarını anlattı. İleride en başarılı kurumların mutlu ve tatmin duygusunu yaşayan kişilerin çalıştığı kurumlar olacağını vurguladı.

Kongrenin son konuşmacısı olan Dale Carnegie Yönetici Ortağı Çağlayan Bodur “Değerli İnsan Kaynağı ile Kuruma Değer Yaratmak” konulu sunumunda yeni neslin işle ilgili hangi özellikleri aradığını anlattı. Yeni neslin, eski neslin alıştığı tarzda kendisini üst pozisyonda konumlandıran, sadece hırs ve karizmayla ilerleyen liderler değil, onun yerine katılımcı olan, takım amaçlarına ulaşmak için beraber çalışan, sürece dahil olan, olumlu ve güvenli bir ortam kuran, işleri delege edebilen ve gerektiğinde mentorluk yapabilen liderler ile çalıştığında daha başarılı olduğunu söyledi.

Çalışanların kurumlardan beklediklerini ise yaptıkları iş için takdir edilmek, iş arkadaşlarıyla iyi ilişkiler, iyi bir iş-sosyal hayat dengesi, üstleriyle iyi ilişkiler, şirketin finansal kararlılığı, öğrenme ve kariyer gelişimi imkanı, işinde güvende hissetmek, cazip bir sabit maaş, İlgi çekici bir iş tanımı ve kurumsal değerlerin kendi değerleriyle örtüşmesi olarak sıraladı.

Kongrenin birinci gününde gerçekleşen konuşmaların ardından ikinci gün ise çeşitli çalıştaylar yapıldı. Madalyon Kurumsal’ın psikoloğu ve eğitim direktörü Uğur Sayal tarafından verilen “İş Yerinde Psikolojik Devamsızlık (Presenteeism)” adlı çalıştayda ise çalışanların fiziksel olarak işe gelmesine rağmen fiziksel ya da ruhsal sıkıntılar dolayısıyla zihinsel olarak işe odaklanamamasıyla ilgili yaşanan sorunlardan ve kayıplardan bahsetti. Depresyon, panik bozukluk, dikkat eksikliği ve kaygı bozuklukları gibi sıkıntılar yaşayan kişiler, çalışma ortamında geri plana atmaya çalıştıkları sorunları yüzünden hem kendileri için hem de kurum için verim kaybına neden olabiliyorlar. Bununla ilgili kurumların ruh sağlığı bilincini ve etkinliklerini nasıl geliştirilebileceği hakkında bilgi veren Uğur Sayal katılımcılara bu konular ile ilgili bakış açısı değişimi hakkında ilgili pratik ipucu ve öneriler de verdi.

Kongredeki konuşma ve çalıştaylara ek olarak kongre alanındaki tanıtım standlarında biz de Kurumsal Ruh Sağlığı Derneğini ve şu an elinizde 2. Sayısını tutmakta olduğunuz Kurumsal Ruh Sağlığı Dergisini tanıtma imkanı bulduk. Psikolojik odaklı eğitim alanında çalışmalarına devam eden Madalyon Kurumsal ile işbirliği içinde gerçekleştirdiğimiz stand tanıtımı aracılığı ile birçok meslektaşımızla tanışarak bilgi alışverişinde bulunmak bizim için çok değerliydi.

Türkiye’de insan kaynaklarını insan değerleri üzerinden yeniden kurgulamak ile ilgili çalışmalarına devam eden Peryön İç Anadolu Şubesine teşekkür eder, çalışma ve kongrelerin devamını merakla beklediğimizi ayrıca ifade etmek isteriz.